Vuslatın 751. yıl dönümünde yüreklere dokunan program: Mevlevi tınıları ile Mevlana’nın aşkı gönüllere dokundu

Büyükşehir Belediyesi, Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumi’nin 751. Vuslat Yıldönümü için düzenlediği Alim ve Arif Mevlâna programı, mest eden bir buluşmaya sahne oldu.  Prof. Dr. Sezai Küçük, Mevlana’nın Kur’an ve sünnetle şekillenen hayatını, İslam’a bakışını ve ilahı aşkını anlattı. Dr. Abdullah Uysal ve Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası’nın musiki sunumları katılımcıları mest etti. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumi’nin 751. Vuslat Yıldönümü dolayısıyla “Alim ve Arif Mevlâna” isimli programa ev sahipliği yaptı. Ziya Taşkent Konser Salonu’nda Prof. Dr. Sezai Küçük’ün konuşmacı olduğu programa Dr. Abdullah Uysal ve Büyükşehir Kent Orkestras musiki ve sunumlarıyla eşlik etti. Mürşid-i Kâmil: Mevlâna Mevlevi musikisinin büyüleyici tınıları, katılımcıları adeta manevi bir yolculuğa çıkardı. Programa Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Alpay Şirin, Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şube Başkanı Mesut Gökdemir ve çok sayıda sanatsever katıldı. Konuşmasında Hz. Mevlana’nın hayatından ve öğretilerinden bahseden Prof. Dr. Sezai Küçük “maneviyat rehberi ve mürşid-i kâmil” olduğunu vurguladı. “Kalplere dokunan bir Allah dostuydu” Küçük, “Hz. Mevlâna, gençlik yıllarında Halep ve Şam gibi önemli ilim merkezlerinde tahsil gördü. Babası Sultanü’l-Ulema Bahaeddin Veled’in vefatından sonra onun yerine Konya’da müderris olarak halkı irşad etmeye başladı. Ancak o yalnızca bir öğretici değil, aynı zamanda insanların kalbine dokunan bir Allah dostuydu” dedi. “İlahi aşkın derinliklerine yolculuk etti” Mevlana’nın Kur’an ve sünnet yolunda şekillenen hayatının ilahi hakikatleri anlamak ve yaşamak için insanlığa rehberlik ettiğini belirten Küçük, “Onun eserleri, özellikle de Mesnevi, yalnızca bir şiir kitabı değil, Kur’an’ın derin anlamlarını ortaya koyan bir rehberdir. Mevlana, ‘Ben şair değilim, şiiri yalnızca hakikati ifade etmek için kullandım’ diyerek sanatının amacını açıkça ortaya koymuştur. Onun her bir sözü, ilahi aşkın derinliklerini ve insanın ruhani yolculuğunu ifade eder” ifadelerini kullandı. Hamdım, piştim, yandım… Hz. Mevlana’nın “Ben Kur’an’ın kölesiyim, Hz. Muhammed’in yolunun toprağıyım” sözünü hatırlatan Küçük, “Mevlana’nın ‘Hamdım, piştim, yandım’ sözleri ise onun manevi yolculuğunun özeti niteliğindedir” vurgusu yaptı. Manevi atmosfer Dr. Uysal ve orkestranın icra ettiği mevlevi musikisi, salonda derin bir manevi atmosfer oluşturdu. Eserler, katılımcılara ilahi aşkı ve huzuru hissettirdi, tam not aldı. Tasavvuf dostları, etkinlik için Büyükşehir Belediyesi’ne memnuniyetini ifade etti.